Blog içeriğimi asrizamanlar.tumblr.com adresine taşıdım... Buradaki kayıtları arşiv amacıyla saklıyorum.

20 Eylül 2008

Paul Auster yazdı: ABD'nin ABD'yle savaşı


Amerikan edebiyatının önemli yazarlarından Paul Auster tüm dünyayla aynı anda Türkiye'de de çıkan yeni kitabı "Karanlıktaki Adam"da ABD'yi ABD'yle savaştırıyor...

"Uçsuz bucaksız Amerika kırsalının bir beyaz gecesinde daha, dünyayı kafamın içinde döndürerek yeni bir uykusuzluk nöbetiyle boğuşurken karanlıkta tek başınayım..."

72 yaşındaki eski kitap eleştirmeni August Brill, geçirdiği bir araba kazasından sonra kızı ve torunuyla birlikte oturmaktadır.

Uykusuz bir gecede, anımsamak istemediği düşünceler ve olayları, karısının ölümünü, torununun erkek arkadaşının Irak’ta vahşice öldürülüşünü kafasından kovmak için, kendi kendine öyküler anlatır. ABD’nin Irak’la değil de, kendi kendisiyle savaşta olduğu bir öykü kurar.

Bu hayalî ABD’de, ülke kanlı bir iç savaşa sürüklenmiştir. Gece ilerledikçe, Brill’in öyküsü gittikçe yoğunlaşacak, unutmak istedikleri bir bir geri gelecektir...

Amerikan edebiyatının son döneminin en saygın birkaç yazarından biri olan Paul Auster, tüm dünyayla aynı günlerde yayımlanan yeni romanı Karanlıktaki Adam’da, belki de bugüne kadarki en politik yapıtını sunuyor okurlara.

12 Eylül 2008

Yavaş Yavaş Ölürler



Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar

Pablo Neruda

11 Eylül 2008

Tarihten bir sayfa: Terim çıldırdı!



(1981) O yıllarda Galatasaray'da top koşturan Fatih Terim, Büyük Maksim Gazinosu'nun çıkış kapısında kıskançlık nöbeti geçirip, Müjde Ar hayranı olan ve Ar’a çiçek gönderip şarkı isteğinde bulunan Turgay Canyurt'un kafasını yardı.

26 Ağustos 2008

aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Ya denizde ya havuzda...


Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.
Ya denizde ya havuzda...
Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz...

6 Ağustos 2008

"Moda İskeleyi yobazlara bırakmayacağız! İçkini kap da gel."


Modalılar şarkılar söyleyip, içkilerini yudumlayarak tarihi Moda İskelesi'nin yobaz zihniyet tarafından ele geçirilmesini protesto ediyor, iskelesine sahip çıkıyor.

Tarihi Moda İskelesi 1994’de harabe haldeyken Kadıköy Belediyesi sahip çıkmış, bakımını yapmış ve atıl duran iskelenin sosyal ve kültürel amaçlı kullanılması için girişimde bulunmuştu. Arkasından iskelenin tasarufunu elinde bulunduran Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü ihale açarak iskeleyi satışa çıkarmıştı. Kadıköy Belediyesi’nin ihaledeki aktif tutumu nedeniyle İskelenin satışından vazgeçilmiş ve işletme bünyesinde kalması sağlanmıştı. Bu tarihten sonra Moda İskelesi’nin restorasyonu yapılarak işletmeciye kiraya verildi. Aynı zamanda deniz ulaşımı ve Moda Gönüllüleri’nin kullanımı için olanak sağlandı. Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) ile Deniz Ticaret Odası (DTO) tarafından restore edilen ve işletmeye verilen iskelenin en son İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı Beltur AŞ’ye devredildiğini çıkan haberlerden öğreniyoruz. Bu durum aynı zamanda Kadıköy’de yeni bir sürecin başlamasına da neden oldu


Bilindiği gibi İBB’nin kiraya verdiği ve İstanbul’un tarihi mekânlarında bulunan içkili restoranların kira sözleşmeleri iptal ediliyor. Moda İskelesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Beltur A.Ş.’ye devredilmesinden sonra Kadıköy’e de ilk defa içki yasağı uğramış oldu. Moda İskelesi’nde yıllardır içki servisi yapıldığını söyleyen Moda sakinleri yasağın demokratik olmadığını belirterek, karara tepki gösteriyor. Bilindiği gibi halen Hidiv Kasrı, Malta köşkü, Sarı Köşk, Beyaz Köşk, Pembe Köşk, Çadır Köşkü, Paşalimanı Kafe, Feshane, Kartal Kültür Merkezi ve Bosphorus Garden gibi önemli mekânlarda içki yasağı uygulanıyor.

‘Özgürlükle çelişiyor’

Büyükşehir ve işletme yetkililerinin “Vatandaş böyle istiyor” ve “Gündemde böyle bir konu yok” gibi doğru olmayan gerekçelerle “yasakçı” bir zihniyeti temsil ettiğini belirten İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin CHP’li Grup Başkanvekili Kemal Akar da karara tepki duyuyor.
Akar, bu konuda görüşlerini şöyle anlattı:
“2010’da Avrupa Kültür Başkenti olmuş, Belediye Başkanı’nın da kongre ve kültür şehri yapma iddasında bulunduğu İstanbul’da şu anda sosyal tesislerde ‘içki vermememe’ anlayışı özgürlüklerle, çağdaşlıkla büyük bir çelişki oluşturuyor ve bu anlayışın bir an önce değişmesi gerekir”

Modadalılar uygulamayı protesto etmeye başladı

Moda sakinleri de içki yasağına ilk tepkilerini 25 Temmuz 2008 Cuma akşamı gösterdi. Kendiliğinden harekete geçen sakinler internet aracılığıyla yaptıkları çağrı sonucunda biraraya geldiler. 100’e yakın Modalı, İskelenin yanında toplandı ve hep birlikte şarkılar söyleyerek uygulamayı protesto etti.

Konuyla ilgili konuşan Modalılar “Modalılar adına birilerinin değil de Modalıların kendi günlük yaşamlarına müdahale eden bu dayatmaya karşı bizzat mücadele etmesi önemli. Bu dayatmayı yapan zihniyeti ve dayatmanın zamanlaması çok önemsenmeli. Modalıların Moda İskele mücadelesi, memlekete sahip çıkma mücadelesi ile özdeştir. Bu somut olaydan yola çıkarak gericilik egemen siyasi anlayış teşhir edilmelidir” dediler.

Moda sakinleri yanlış uygulamaya karşı mücadeleyi “Moda İskelesi’ni Yobazlara Bırakmayacağız! İçkini kap da gel” sloganı altında sürdüreceklerini belirtiyorlar. Semt sakinleri, cuma akşamları saat 21.00’de Moda İskeles’inde protestoları kesintisiz sürdüreceklerini de sözlerine ekledi.

Bu arada facebook'ta konuyla ilgili açılan gruptan gelen son mesaj da şöyle:

"Kardeşler geçen cuma gittiğimizde gördük ki Moda İskele tutuklu. Yobazlar tarafından demir kapılar ardına mahkum edildi. Başına da gardiyan dikildi. İskelenin üzerine çantalarınız didik didik aranmadan giremiyorsunuz. Kamıuya ait bir alanda, deniz kenarında neye dayanarak yuttaşların çantalarında alkollü içki araması yapılıyor. Meşru olmayan uygulamaların zor gücü ile uygulanması faşizmdir. Kimin iskelesini kimden sakınıyorlar?

Moda İskele özgürlüğüne kavuşasıya kadar her cuma 21:00 görüş gününe gidiyoruz.
Bahariye caddesinin bitiminde, Moda İlkokulu'nun önünde, eskiden havuz olan meydanda cuma akşamı 20:30'da buluşup, 21:00'de Moda İskele'de olacak biçimde hareket edeceğiz. Lütfen çeşitli enstrümanlarla ve güzel şarkılarıyla etkinliğimize katkıda bulunabilecek dostlarımız hazırlıklı gelsinler. Yobazların tutukladığı Moda İskele'yi özgürleştimek, kararttığı yaşantısını şenlendirmek insanın insan olma serüvenine, insanlık tarihine, aydınlanma mücadelelerine olan borcumuzdur.

Moda İskeleye sahip çıkmak, yobazın karanlığından kurtulmuş, bağımsız, eşit ve özgür bir geleceğe sahip çıkmanın sembolüdür."

ekle